2.İslam (Arap-Fars) Edebiyatında Poetika
Şiir sanatına ilişkin teorilerin Doğu’da Batıya oranla daha nitelikli olduğu ve daha kapsamlı ele alındığı görülmektedir. Özellikle Orta Çağ’da Arap dünyasında Cahiliye öncesi ve sonrasında şiir toplumun yapısını oluşturan en önemli etkenlerden biri idi. Cahiliye toplumu şiire başka hiçbir toplumun vermediği önemi vermiştir.
Şiirin Araplar nezdinde öyle bir ehemmiyeti vardır ki, bu nedenle de şiir ‘Divanu’l-Arab’ olarak nitelendirilmiştir. İbn Sellâm (ö.845), Cahiliye döneminde şiirin Arapların divanı, kelâmının en üst seviyesi olduğunu, onların şiire önem verip şiir için yarıştıklarını belirtir.
İran şiirinin poetik özelliklerine bakacak olursak, en büyük özelliğinin tasavvufî ve felsefî olduğu ilk bakışta göze çarpmaktadır. İran’da h.5. yüzyılın ikinci yarısından itibaren nazarî tasavvuf zirveye ulaşmış ve İslâm inançlarıyla ve İranlı zevkiyle uyuşan felsefî düşünceler ortaya koymuştur. Bu hareket İran edebiyat dilini, özellikle de şiir dilini zenginleştirmiştir.
Boylece siirin esasi olan poetika cok onemli bir yer kaplar.